Yard. Doç. Dr. Zühal ÖZEL

 

Halklar kendilerini yönetecek ve kuralları düzenleyecek, daha iyi yaşam koşullarını sunmak amacıyla hizmet edecek liderlere ihtiyaç duymaktadırlar. Günümüzde liderler, fiziksel görünümü, imajı, retoriği, konulara yaklaşımı, geçmişi, deneyimi, eğitimi, parti bağı ve ailesiyle bir bütün olarak görülmekte, siyasi pazarlamanın koşulları içerisinde bir ürün olarak değerlendirilmektedir. Liderler, benzerleri arasında farklı olanı yaratmada, iletişimin olanaklarından her geçen gün daha fazla yararlanmaktadır.

Liderler ve kitle iletişim araçları arasındaki ilişkiler, siyasal pazarlama ve reklamcılık alanları içersinde değerlendirilmekte, bu alanlarda radyo, televizyon, internet, gazete, afiş, broşür, billboard gibi iletişim araçları kullanılmaktadır. Kitle iletişim araçlarından biri ve grafik sanatların ürünü olan afiş, siyasal reklamcılık ve siyasal iletişim alanlarında daha uzun süre kalıcı olması nedeniyle önem taşımaktadır. Sistemli bir biçimde kullanıldığında lider imajlarını geniş halk kitlelerine ulaştırmada etkin bir unsur olarak değerlendirilen afişler, grafik tasarım unsurlarıyla ifade edilen ya da iletilmek istenen mesajların hızlı bir şekilde duyurulmasını sağlamaktadır. Liderlerin imajlarını oluşturmada daha önceden belirlenmiş hedefler doğrultusunda amaca yönelik olarak hazırlanan siyasi afişler, sanatsal ve estetik özellikleriyle de ulaşılmak istenen kitlelerin dikkatlerini çekmektedirler. Lider imajlarını taşıyan mesajların, kodlanıp seçmene aktarılması süreci içerisinde yapılan afişler aracılığıyla liderlerin toplumda etkinlik kazanmasını sağlamak amaçlanmaktadır.

Kitle iletişim araçlarının yaygınlaşması, karasız seçmen sayısının artması, parti bağlarının zayıflaması, seçmenlerin çoğunluğunun mevcut partilerle güçlü bir özdeşleşme duygusu göstermemesi, parti içi demokrasinin lidere bağımlı oluşu, Türk siyasal yaşamında son 20 yıldaki dönüşümler, partilerin birbirine benzemesi gibi Türkiye’de siyasal süreci etkileyen gelişmeler, liderlerin ön plana çıkmasına neden olmuş, liderler arasında fark yaratabilmek için de lider imajları gündeme gelmiştir. Lider imajlarını oluşturan karizma, güven, otorite, saygınlık, dürüstlük, açıklık gibi özellikler, seçmenlerin oy verme davranışı üzerinde oldukça önemli olmaktadır. Bunun yanı sıra, liderler imajlarını oluşturmada sözsüz iletişimin bedensel temas, giyim, yönelme, jest ve mimikler gibi temel öğelerinden de yararlanmaktadırlar.

Günümüz Türkiye’sinde seçmenlerin seçim bildirgelerinden çok lider imajına oy verdikleri düşüncesinden yola çıkılarak hazırlanan bu çalışma, seçim afişlerinde lider imajlarının nasıl kodlandığını araştırmayı amaçlamıştır. Çalışma kapsamında 22 Temmuz 2007’de Türkiye’de yapılan genel seçimler öncesinde amaca yönelik olarak hazırlanan, içeriğinde siyasi liderlere ait fotoğrafik görüntülerin yer aldığı siyasi afişler incelenmeye çalışılmıştır. Bu amaçla, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP), Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Milliyetçi Hareket Partisi (MHP), Demokrat Parti (DP) ve Genç Parti (GP)’nin liderlerine yönelik hazırlanan afişler temel inceleme alanı olarak seçilmiştir. Siyasi afişlerde lider imajlarına yönelik oluşturulan tercihli anlatılarda hangi sunum, teknik, ideolojik ve yazılı kodların anlamları oluşturduğu göstergebilimsel bir yaklaşımla çözümlenerek tespit edilmeye çalışılmıştır.

1. Siyasal İletişim: Siyasal Pazarlama Ve İmaj

Belirli bir ideolojik program etrafında toplanarak, siyasal iktidarı elde etmek amacıyla örgütlenen siyasal partiler, kendilerini geniş halk kitlelerine anlatabilmek ve çeşitli mesajlar verebilmek için siyasal yaşam içerisinde insanlarla iletişime girmektedirler. Bu iletişim biçimi genel olarak siyasal iletişim olarak adlandırılmaktadır.

Reklamcılık teknikleri kamuoyu yoklamalarının, televizyonların ve afişlerin desteği ile seçim kampanyalarında uygulanmaya başlanınca siyasal iletişim kavramı ortaya çıkmıştır. Bu kavram II. Dünya Savaşından sonra Amerika’da doğup gelişmiş, 60’lı yıllarda da Batı Avrupa ülkelerinde uygulanmaya başlamıştır (Topuz 1991: 7). Siyasal iletişim, bütün siyasal faaliyetleri kapsamasına rağmen çoğunlukla seçimler, seçim propagandası, adayların ve partilerin “mesajlarının” etkililiği, siyasal tutumlar ve oy verme, aday seçme tutumları ve davranışlarını incelemekte ve tartışmaktadır (Erdoğan 1997: 190). Siyasal iletişimin pratik dünyasında, seçim dönemlerinde yönetici adayların ve yapacakları işlerin destek alabilmesine yönelik ‘seçim odaklı siyasal iletişim’ konusu ağırlık basmaktadır.

Siyasal iletişim ile birlikte ulusal demokrasilerin hem partileri hem de seçim sistemlerini içine alan değişimi gelişmiş ve genişlemiştir. Özellikle 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren kitle iletişim araçlarının hızlı gelişimi ve yaygınlaşması, yüz yüze ilişkilerin ve grup bağlarının zayıflaması, hayatın rasyonelleşerek tek tipleşmesi siyasal iletişimin gelişmesinde önemli etkenler olmuştur. Bu bağlamda, siyasal parti ve adayların seçmenlerle kurduğu iletişimde araştırmalara, kampanya dönemlerine ve uzman kişilerle çalışmaya gereksinimi artırmıştır. Siyasetçiler için; siyasal iletişim alanı içerisinde yer alan pazarlama, siyasal pazarlama iletişimi, siyasal reklamcılık, siyasal imaj gibi kavramlar ciddi olarak ele alınması gereken konular arasında yer almaya başlamıştır.

Siyasal pazarlamada amaç adayı en çok sayıda seçmene tanıtmak, öteki adaylarla arasındaki ayrımı belirlemek ve seçimi kazanmak için en çok oyu toplayabilmektir (Topuz 1991: 8). II. Dünya Savaşı’ndan sonra dünyada gelişmeye ve yaygınlık kazanmaya başlayan profesyonel anlamdaki siyasal pazarlama kampanyaları, Türkiye’de 1980’li yılların ortalarından itibaren önemli bir değişim yaşamış ve profesyoneller siyasal kampanyaları yürütmeye başlamıştır.

Pazarlamanın önemli araçlarından birisi olan reklam, özellikle seçim dönemlerinde ve seçim kampanyalarında yoğun olarak kullanılmaktadır. Siyasal bilgi dağıtımını ve tanıtımı amaçlayan reklam, parti kadar liderin imajının oluşumu ve yayılması için önemli bir araç olmuştur (Yıldız 2002: 17). Günümüzde reklamcılığın önemli kollarından birini oluşturan siyasal reklamcılık, özellikle seçim kampanyalarında, parti ya da adayların seçmenlerden güven ve destek isterlerken bir takım ikna edici mesajlarını iletmek, bir parti ya da adayı çok sayıda seçmene tanıtmak, diğer parti ve adaylar arasındaki ayrımı belirtmek gibi önemli işlevlere sahiptir. Bu işlevleri yerine getirebilmek için, radyo, televizyon ve gazetenin dışında afiş, broşür, el ilanı gibi iletişim araçları siyasal reklamcılığın kullanım alanını oluşturmaktadır. Çalışmanın inceleme alanını oluşturan afişler ve seçim afişleri alt başlıkta incelenecektir.

1.1. Afiş: Siyasi Afişler

19. yüzyılın ikinci yarısında imge ile sözün bağdaştığı zamanlarda ortaya çıkan afişler, baskı tekniklerinin gelişimi ile duvarlarda görülen duyuru, bildiri gibi ilanlarla gelişmiştir. Mesajı hedef kitlesine hızlı ve dolaysız bir şekilde ileten, vurucu ve etkileyici olan, herkesin görebileceği yerlere asılan afişler süreklilik taşıyarak kendini kabul ettirmiştir.

Bir parti liderini kitlelere tanıtma ya da ulaştırma amacı güden siyasi afişler, bilgilendirme, bilinçlendirme, duyurma, bilgi verme gibi amaçlarla hazırlanıp, daha çok kitlesel ve tek yönlü bir iletişim aracı olarak değerlendirilmektedir.

Afişler, çarpıcı ve göze batan reklam araçları olarak reklam veren için oldukça önemli bir konuma sahiptirler. Kısa ve etkili mesajların, söz dışındaki diğer öğeler ile uyumlu ve anlamı tamamlayacak şekilde bütünleşmesiyle hedef kitle üzerinde son derece etkin bir yapıya sahip olabilmektedirler (Kocabaş-Elden 1997: 40). Dış mekanlar, camlar ya da mağaza vitrinleri gibi uygun yerlere asılan ilanlar olarak değerlendirilen afişler, reklamcılığın en eski türlerinden biridir ve ölçüleri, pozisyonu, renkleri ve sıklık oranları yüzünden uzun zaman hatırlanmaktadırlar (Melek 1995: 191). Fotoğraf, resim, illüstrasyon, kolaj, montaj, tipografi gibi birçok teknikten yararlanılan afişler, profesyonel bir ekip çalışması gerektirmektedir.

Konuları itibarı ile kültürel ya da sosyal amaçlı olarak hazırlanabilen (Teker 2002: 170) afişlerde kullanılan gerçekçi imgeler, izleyene verilen mesajın, yerine etkili bir biçimde ulaşmasını sağlamaktadır (Merter 2003: 88). Siyasi afişlerde yer alan kısa ve özlü ideolojik mesajlar, afişte kullanılan tipografi, resim ve parti amblemleri ile birleştiğinde, hedef kitle üzerinde son derece etkili olabilmektedirler.

“Bir fikrin, bir ideolojinin propagandası için kullanılan bir sanat formu” (Keser 2005: 25) olarak tanımlanabilecek siyasi afişler, aynı zamanda TV, radyo ve basın ilanlarını da desteklemesi bakımından reklam araçları arasında önemli bir yere sahiptir. Afişlerin küçültülmüş birer örneği de genellikle gazetelerde siyasal reklam ve propaganda aracı olarak kullanılmaktadır. Siyasi afişler, izleyici ile buluştukları çevrelere bağlı olarak iç mekan ve dış mekan afişleri olmak üzere iki grupta ele alınabilmektedirler. Büyük boyutlu dış mekan afişleri, daha küçük boyutlu iç mekan afişlerine göre daha kısa süre incelenebilmektedir.

Afişlerin siyasal alanda kullanımında içerik açısından yani parti/lider, imaj/konu ikilemi göze çarpmaktadır. İmaj ağırlıklı afişler, liderlerin niteliklerine, kişiliğine, insani yönüne vurgu yapmakta, dürüstlük ve doğruluk durumlarını açıklamakta, geçmişte yapılanlar ya da gelecekte yapılacaklar hakkında bilgi vermektedir.

20. yüzyılın ilk yarısında siyasi afişçilikte patlama görülmektedir. 1917-1920 devrimi döneminde Sovyetler Birliği’nde siyasi afişçilik gelişme göstermekte, o yıllarda yapılan afişlerde işçilerden, askerlerden, köylülerden, gençlerden ve kadınlardan oluşan kalabalıklar bulunmaktadır (Topuz 1991: 162). Türkiye’de ise 1946 yılında çok partili döneme geçişten sonra kullanılmaya başlamış, 1950 seçiminde sokakları ve köy kahvehanelerini CHP ve DP’nin kullandıkları sloganların yer aldığı afişler süslemiştir. 1950`li yıllarda en önemli propaganda aracı olan afişler özellikle 1957 seçimleriyle birlikte daha çok yaygınlaşmıştır. 1950`li yıllarda ise DP bir ilke imza atmış ve bugünün afişlerinde sıkça kullanılan lider fotoğrafını afişlerinde kullanmaya başlamıştır (Karataş 2007: 1). Günümüzde geniş halk kitlelerince yüzü tanınmayan başarılı bir politik aday hayal etmek zordur. Fotoğraf, daha önce olmadığı kadar, fiziksel görünümleri, seçimlerde önemli hale getirmiş, seçim afişlerinin vazgeçilmez tasarım elemanı olmuştur. Türkiye’de 1991 genel seçimlerinde Mesut Yılmaz’ın fotoğrafını ünlü Fransız reklamcı Seguela, 100′ den çok fotoğraf içerisinden seçerek afişlerde kullanmıştır.

Tüm iletişim araçlarında olduğu gibi siyasi afişler de bir mesaj taşımaktadırlar. Mesajın amacı coşku yaratmak, halkı eyleme sürüklemek, ya da bir eylemin dışında bırakmaya çalışmaktır (Topuz 1991: 164). Seçim afişleri ise genellikle seçmenlerin bir partiye oy vermelerine yönelik olarak seçmen için biraz zor bir süreç olan karar verme aşamasında yardımcı olmaktadır. Seçim afişlerinin amacı ikna etmek, yüceltmek, haber vermektir. Ayrıca eleştirmek, yermek, karşı görüşleri zayıflatmak amacıyla hazırlanan afişlere de rastlanılmaktadır. Seçim afişleri, hedef seçmenin dikkatini çekmek, hatırlanmak, anlatılmak isteneni anlaşılabilir kılmak ve etkileyici bir tavırda anlatmaktadır.

1.2. İmaj: Siyasal İmaj

Bilgi ve deneyime dayanılarak varılan kanılar sonucunda oluşan imaj, insanın kendini fiziksel özellikleri, giysileri, jestleri, mimikleri, konuşma şekiller gibi faktörlerle fiziksel gerçekliğin yaklaşık olarak görsel bir sunumudur.

Türkiye’de son dönemlerde oldukça sık tartışılan ve daha çok dış görünüşe yönelik olarak kavramlaştırılan imaj, “gerçeği temsil etmek yerine, izlerkitleye cazip gelmek üzere yaratılmış bir imalat ya da kamusal izlenim anlamında kullanılmaktadır” (Mutlu 1998: 184). “İnsanın kendini işaretlerle, sembollerle ifade etmeye başladığı günden bu yana imaj yaratma çabası hep vardır” (Emir 2003: 74). İmaj dış görünümden başlar, davranışlar, düşüncelerin dışa vurumu, konuşmalarla şekillenir (Rigel 2000: 240). Karaoğlu’na göre, siyasal ya da politik anlamda imaj ise; imajın politik olmasından çok bu olgunun politik alanda kullanılması biçiminde ifade edilebilir (Karaoğlu 1996: 17). Ancak, imajın Türkçeye yerleşirken önemli ölçüde haksızlığa uğramış kavramlardan biri olduğu söylenebilmektedir. Sözcüğe birçok farklı anlam yüklenmiştir. Bu anlamlar saçla, giyim tarzıyla ilgili fiziksel/somut anlamlar olduğu gibi, yalan, aldatıcılık gibi soyut anlamlar da olabilmektedir (Yıldız 2002: 20-21).

İmaj, bir reklam olarak düşünüldüğünde, içerdeki işe yarar şeyleri dışarıda sergilemekte ve aynı zamanda vaat etmektedir. Dış imajın reklamını yaptığı beceri, yeterlik ve değerleri vereceği vaadidir. Bu nedenle de herkesin tanınmasını sağlayan belli ilkeler vardır. Kişisel tarz bu ilkeleri yansıtmak durumundadır. Bir imajı yalnızca giysiler oluşturmamaktadır. İnsanın kendini dünyaya sunma biçimi olan kişisel imaj, geçmiş deneyimler tarafından etkilenen ve mevcut özsaygı düzeyimizin bir yansıması olan öz-imajı, algılanan imajı ve istenen imajı belirleyen iç ve dış faktörlerin sofistike bir karışımıdır (Sampson 1995: 11-12). Sampson, öğeleri karmaşık ve birbirine bağlı kişisel imajın bileşenlerini tablo 1’de göstermektedir. Bu tabloda görüldüğü gibi, siyasal imajı oluşturan kişisel öğeler bir araya gelmekte ve profesyonel kişilerce bu öğeler dikkate değer bir biçimde ön plana çıkarılmaktadır.

Metin Kutusu: KİŞİSEL İMAJ  Görünüş	Beden dili	Ün	İletişim tarzı	Duruş Fiziksel özellikler	Tavırlar	Göze çarparlık	Konuşma tarzı	Karizma Giysiler	Poz	İlerleme	Yazım tarzı	Özgüven Düzgün giyim	Jestler	Çizgi	Dinleme tarzı	Kendine inanma 	Kullanılan alan	Deneyim	Düşünme tarzı	Özsaygı 	Seçilen konum	Vasıflar	Sunum tarzı

Tablo 1- Kişisel imajın öğeleri

Kaynak: Eleri Sampson (1995) İmaj Faktörü, Rota Yayın Tanıtım, İstanbul, s. 21.

1.3. İmaj Kavramı: Gerçekliği Yeniden Tanımlama

İmaj üretim ve yayma sürecinde yeni bir dönem açıldığı düşüncesi yaygınlaşmış, günümüzde imaj tüketiminde gerçekliğin konumunu sorgulamaya başlamışlardır. Gerçek kişi ve objelerin yerine onların modellerinin alınarak, gerçekliğin yeniden inşa edilmesi gündeme gelmiştir.

İletişim araçları ve imaj kavramı arasındaki ilişki, gerçekliğe ilişkin tartışmalara da neden olmaktadır. Bu tartışmalar genellikle, kamuoyunda imaj çalışmalarının temel amacının gerçeği değiştirip saptırmak, gerçekle bağları koparmak olduğu savı çevresinde gelişmektedir. Oysa imajla gerçek arasındaki ilişki, gerçeğin reddi yönünde değil, iletişim araçlarının teknolojik yeteneklerinden yararlanarak gerçeği/gerçekliği yeniden tanımlamak biçimindedir (Yıldız 2002: 17-18). Ancak, medya çalışmalarında, imaj kavramı sıklıkla eleştirilmekte, öz ya da içerikten ziyade biçimin öne çıktığına dikkat çekilmektedir. Biçim ön plana çıkarılırken, aslında var olan gerçek içeriğin yerine yapay bir içerik kurulduğu ifade edilmektedir. Aslına bakıldığında, özellikle siyasal imaj çalışmalarında bir şeyin varolduğu anlamını vermeye çalışmanın, o şeyin varolmasına katkıda bulunduğu görülmekte, ancak hiçbir şekilde imaj, tamamıyla yoktan var edilememektedir.

2. Liderlik: Siyasi Liderlik ve İmaj

Tarihin her döneminde mevcut olan liderlik, doğuştan gelen yeteneklerle birlikte yaşanılan deneyimler ve tecrübelerin bir araya gelmesiyle oluşmaktadır. Bir toplum ya da toplulukta yaşayan her üyenin lider olabilmesi mümkündür, ancak o toplum ya da topluluğun çıkarları doğrultusunda yöneten ve yönlendirebilen bir kişiliğe sahip olması, kitleleri peşinden sürükleyebilmesi gerekmektedir. Ancak, sosyal ve politik bir olgu olan liderlik vasfının, yöneticilik kavramından ayrı değerlendirilmesi gerekmektedir. Büyük fikirleri yaratan ve başlatan liderler iken, fikirlerin gerçekleşmesini sağlayan yöneticilerdir.

Siyasal iletişimin odağında genel olarak siyasi liderler bulunmaktadır. Siyasal iletişim bağlamında doğru konumlandırılmış lider bir partiye seçim kazandırabildiği gibi, yanlış konumlandırılmış bir lider de seçim kaybettirebilmektedir. “Siyaset sürecinde liderlerin belirleyiciliği yalnızca Türkiye için değil, diğer pek çok ülke için de geçerlidir. Artık siyasetin temel aktörü partiler yerine liderlerdir ve bu gerçek, siyasal sistemden bağımsızdır” (Yıldız 2002: 81). Ancak, siyasi liderin, lider olmak kadar onu muhafaza etmesi de gerekmektedir. Yaratıcı ve gelişmelere açık olan liderin, gerçekçi hedefler belirleyerek, onlara ulaşmaya çalışması gerekmektedir.

Günümüzde partilerden daha fazla tanınan siyasi liderler, birikim, vizyon, sezgi, yaratıcılık, duyarlılık, değişimi yönetme ve cesaret gibi, toplumsal taleplerin tamamını temsil edebilecek özelliklere sahip canlı ve enerjik kişilikler olmaktadır. Liderliğin kaynağına yönelik olarak baktığımızda, liderin kişisel niteliklerinin yanı sıra, içinde bulunulan durum ve zamanın da önemli olduğu görülmektedir. Hitler, Mussolini ve Roosevelt gibi liderler, zamanlarının ve içinde bulundukları durumların ürünü olan liderlerdir.

Liderliğin durumdan doğduğu görüşüne rağmen, halkın sevmesi, güven uyandırması ve iletişim becerileri önemli olmaktadır. Seçmen, lider olarak seçtiği kişide geleceği dönük yeni ufukları görebilmeli, motivasyon, karizmayı algılayabilmelidir. Lider seçmenin iç dünyasındaki beklentileri, arzuları, ümitleri, heyecanları hissedebilmeli ve onlara beklentileri doğrultusunda hizmet edebilmelidir.

2.1. Lider imajları

Siyasi liderler, yaşadıkları toplumun kültürü, tarihi ve ekonomik yapısıyla birlikte belli bir ideoloji çerçevesinde imajlarını belirlemektedirler. Siyasal imajın kamuoyunda yanlış veya eksik anlaşılan bir görünümü bulunmakta, imaj yaratmanın siyasi liderlerin saç stilleri ve giyimleri ile sınırlı olduğu düşünülmektedir. Aslında görüntüyle ilgili bu unsurlar liderin imajının oluşmasında yeterli olmamaktadır. Bir liderin imajı onun birçok özelliğinin toplamından meydana gelmekte, geçmişi, eğitimi, çevresi, ailesi, başarıları, karakter özellikleri, görüntüsü, yaşı, cinsiyeti, konuşma biçimi önem kazanmaktadır.

Özne olarak görünen liderin, nesneleşmiş görüntüsü olarak değerlendirilebilen lider imajı, afişlerde, yazılı basında, siyasi parti reklamlarında ve lider fotoğraflarında kalıcı olarak görüntü vermektedir (Yengin 2004: 3). Bir liderin gerçek kişisel özelliklerinden oluşturulmayan imajını seçmen yapay bularak, kabul etmemektedir. Aslında yapılması gereken, seçmenlerin bir liderde görmek istediği özellikleri, liderin sahip olduğu özelliklerin uygun olanlarıyla örtüştürmektir.

Parti programının, siyasi partiye şekil, parti liderine ise bir yaşam biçimi verdiği, liderin adının daima partinin adından öne çıktığı düşünülürse (Rigel 2000: 229), seçim kampanyaları, toplumun ve kişilerin ihtiyaçlarına göre belirlenmektedir. Günümüzde seçmenler, parti başkanlarının yapacağı işlere, partinin programına ve tüzüğüne bakmak yerine daha çok parti başkanının yakışıklı olmasına, karizmasına, iyi giyinmesine ve bunlara benzer bir takım faktörlere bakmaktadır. Aslında, liderin sahip olduğu kişisel ve profesyonel niteliklerin içeriğinden çok bunların doğru bir şekilde algılanması daha önemli olmaktadır.

İmajı oluşturan öğeler, görsel ve duyusal/bilişsel olarak gruplandırılabilmektedir. Lider imajlarını belirlerken, görme duyusuyla ilişkilendirilebilen görsel öğeler arasında beden dili, giyim, renkler ve ortam sayılabilmektedir. Bütün bu bileşenler başarıyla denetlenebildiğinde seçmenin algılaması ve imajın oluşumu istenen yönde etkilenebilmektedir” (Yıldız 2002: 27). İmaj kavramının duyusal ve bilişsel öğeleri soyut bileşenleri açıklamakta, karizma, güven, tavır, otorite gibi olguları ifade etmektedir.

2.2. Lider İmajının Öne Çıkma Nedenleri

Günümüzde liderler, partilerin seçim kazanmasında önemli bir güç oluşturmakta, bu nedenle de lider imajlarının önemi artmaktadır. Lider imajının öne çıkma nedenleri kısaca şöyle sıralanabilmektedir*.

Kitle iletişim araçlarının yaygınlığının ve öneminin artması,

Kitle iletişim araçlarının ancak parti temsilcilerine/liderlere yerlerini ve zamanlarını ayırabilmeleri,

Karasız seçmen sayısının artması,

İletişim ve ekonominin birlikte yaşama sunduğu yıldız sistemi anlayışı,

Parti bağlarının zayıflaması,

Seçmenlerin çoğunluğunun mevcut partilerle güçlü bir özdeşleşme duygusu göstermemesi,

Partilerin kimlik sorunu,

Partilerin sık sık kapatılması nedeniyle kurumsallaşamama krizi,

Parti içi demokrasinin lidere bağımlı oluşu,

Türk siyasal yaşamında son 20 yıldaki dönüşümler,

Partilerin birbirine benzemesi (merkeze yığılma),

3. 22 Temmuz 2007 Genel Seçim Afişlerinde Lider İmajları

Günümüz Türkiye’sinde seçmenlerin seçim bildirgelerinden çok lider imajına oy verdikleri düşüncesinden yola çıkılarak hazırlanan bu çalışma, seçim afişlerinde lider imajlarının nasıl kodlandığını araştırmayı amaçlamaktadır. Çalışma kapsamında 22 Temmuz 2007’de Türkiye’de yapılan genel seçimler öncesinde amaca yönelik olarak hazırlanan, içeriğinde siyasi liderlere ait fotoğrafik görüntülerin yer aldığı siyasi afişler incelenmeye çalışılmıştır. Bu amaçla, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP), Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Milliyetçi Hareket Partisi (MHP), Demokrat Parti (DP) ve Genç Parti (GP)’nin liderlerine yönelik hazırlanan afişler temel inceleme alanı olarak seçilmiştir. Siyasi afişlerde lider imajlarına yönelik oluşturulan tercihli anlatılarda gösterge ve kodların hangi kültürel ve ideolojik anlamları oluşturduğu göstergebilimsel bir yaklaşımla çözümlenerek tespit edilmeye çalışılmıştır. Ancak burada yapılan lider imajlarına yönelik çözümlemeler, seçimler öncesinde bizim ulaşabildiğimiz toplam 40 adet afiş üzerinde uygulanmıştır.

Lider afişlerine yönelik yapılacak inceleme de kodlar** sunum, teknik, ideolojik ve yazılı kodlar olmak üzere toplam dört kategoride incelenmiştir. Siyasal kodlar, iletme ve alma ortamı içerisinde bir anlam ifade etmektedirler. Sunum kodları, sözsüz iletişimi kapsayan bedensel temas, yakınlık, yönelme, duruş, jestler, mimikler, dış görünüş, dokunma, baş hareketleri, göz teması vb. iken; teknik kodlar, aydınlatma, renk, fotoğraf makinesinin açısı vb.dir. Teknik kodlar, mesajların fiziksel varlığını üretmek için kullanılmaktadırlar. Yani teknik kodlar, sunum kodlarının görüntü, yazı, resim, fotoğraf vb. yolla kaydedilmesidir. “Bir anlam üretme yolu” (Fiske 1996: 221) olarak değerlendirilen ideoloji, seçim afişlerinin vazgeçilmez kodlamalarından birini oluşturmaktadır. Toplumsal ve siyasal bir boyuta sahip olan ideolojik kodlar, bir kültürün göstergeleri, yananlamları ve mitlerini uygun bir biçimde kullanmaktadır. Giyim tarzından, duruş şekline, parti ambleminden afişte bulunan liderin dışındaki diğer insanlara kadar her şey ideolojik kodlara girebilmektedir. Afişlerde kullanılan bir diğer kod türü de yazılı kodlardır. Bunlarda, afişin slogan, başlık, alt başlık, açıklayıcı metin vb. kısımlarını oluşturmaktadır.

3.1. AKP Liderinin İmajı

AKP, seçim kampanyası boyunca kullanacağı afişlere ilk kez Batman mitinginde yer vermiştir. Ağırlıklı olarak “Durmak yok yola devam” sloganın işlendiği afişlerin yanı sıra Demokrat Parti‘nin 1950’de kullandığı, “Yeter Söz Milletindir” sloganının benzeri olan “Yeter Karar Milletindir” sloganı kullanılmıştır.

AKP’nin lider fotoğraflarının yer aldığı afişlere baktığımızda iki tür afiş dikkat çekmektedir. Bunlardan birincisi, afişlerde AKP liderinin portre veya boydan fotoğrafı tek olarak kullanılmakta, ikinci türde ise Erdoğan’ın fotoğrafı, miting karesiyle birlikte yer almaktadır.

Sunum kodları:

Afişlerde fotoğrafları yer alan AKP liderine genel olarak bakıldığında, gülümseyen bir yüz ifadesine sahip olduğu, kendine güveni ve geleceğe umutla baktığı dikkat çekmektedir. Portre fotoğraflarının dışında lider, “Durmak Yok Yola Devam” sloganını destekler şekilde yürürken, “Yeter Karar Milletindir” sloganına uygun bir biçimde seçmeni selamlarken görülmektedir.

Ellerindeki Türk ve parti bayraklarını sallayan halk ve önde Tayyip Erdoğan’ın boy fotoğrafı bulunmaktadır. Erdoğan’ın yürürken çekilen bu fotoğrafı oldukça iddialı görünmekte, karizmatik liderlik özelliğini bir kez daha gözler önüne sermektedir. Erdoğan’ın Kasımpaşalı kimliğinden gelen duruş ve yürüyüş biçimini belli ölçüde düzeltmesine rağmen hala izlerinin bu fotoğraflarda görüldüğü, karizmasını biçimlendirmede bu duruş şeklinden de yararlandığı gözlenmektedir. 2002 yılı seçimlerinde karizmasını biçimlendiren, zorluklara karşı mücadele eden adam kimliğini güçlendiren Erdoğan, 2007 seçimlerinde yola devam sloganıyla yeni zorluk ve mücadele alanlarında çalışmalarına devam edeceği söylemini vurgulamıştır.

Afişlerde AKP liderinin beden dili halkın içinden gelme lider konumunu sağlamlaştırmakta, eliyle halkı selamlaması ise, samimiyetini vurgulamaktadır. Bütün afişleri arasında halkı selamladığı afişler, diğer afişlerindeki fotoğraflardan daha doğal bir duruşu sergilemekte, rahat tavrı ise kendine ve seçmenine olan güvenini göstermektedir. Bu afişlerde diğerlerine oranla daha canlı ve enerjik bir görünüm sergilemektedir.

Afişlerde Erdoğan’ın farklı dönemlerde veya yaşlarda çekilmiş fotoğraflarının olduğu dikkat çekmekte, özellikle yakın plan portre fotoğrafların olduğu afişlerde daha genç görünümü yer almaktadır.

Tayip Erdoğan fotoğrafik görüntülerin tümünde koyu renk takım elbise, kırmızı ya da koyu renk kravat ve açık renk gömlek giymektedir. Takım elbise stili, abartıya kaçmayan, halkın tarzına yakın sıradan görünümdedir.

Teknik kodlar:

Afişte yer alan fotoğrafların profesyonel bir fotoğrafçının çekimleri olduğu belli olmakta, çoğunluğunun stüdyo çekimi olduğu dikkat çekmektedir. Erdoğan’ın yakın plan yüz çekiminde yumuşatıcı filtre kullanıldığı, yer yer rötuş yapıldığı gözlenmektedir. Aydınlığın partisi olarak lanse edilen AKP’nin liderinin de fotoğraflarında aydınlatmanın önden ve yanlardan yapıldığı, iyi aydınlatılmış görüntülerden anlaşılmaktadır. Partinin rengi ve son yıllarda tüm dünyada değişimi çağrıştıran renk olan kavuniçi, afişlerde Erdoğan’ın fotoğrafları kesilerek arka fon yapılmıştır. Ayrıca kırmızı ve mavi renkte arka fonların yanı sıra gökyüzü görüntüsü de fon olarak kullanılmıştır.

Afişlerde kırmızının ve kavuniçi gibi iki sıcak rengin kullanılması dikkat çekicidir. Kırmızı renk insanlarda, genel olarak güç, bayrak, ülke, tutku, zenginlik, hırs, enerji, neşe, zafer, hareket duyguları uyandırırken, kavuniçi, aydınlığı çağrıştırmaktadır. İçten, çekici bir renk olan kavuniçi, cömertlik ve duyguların akımı anlamına gelmektedir. Gençlik, asalet, gelecek, kutsallık göstergesi olan mavi ise, muhafazakar, güvenilir ve samimi bir kişilik ifade etmektedir.

Afişlerin grafik tasarımına bakıldığında, verilmek istenen imajın mümkün olduğunca dolaysız bir biçimde aktarıldığı görülmektedir. Fotoğrafların, afişler üzerinde mümkün olduğunca büyük bir ölçekte kullanılmaktadır.

Afişlerde, süslü ve dekoratif yazılar yerine, okunaklı ve büyük punto yazı karakterlerinin tercih edilmesi, okunaklılığı arttırmaktadır.

İdeolojik kodlar:

Recep Tayyip Erdoğan’ın fotoğraflarında, giyim tarzı, saç ve bıyık biçimi, muhafazakar düşünce yapısını göstermektedir.

Miting meydanlarındaki bayraklar, vatan ve bölünmez bütünlüğü simgelerken, mitingdeki gençlerin ön planda olması gençlerin ve geleceğin partisi olduğunu göstermektedir. Bu bağlamda, afişlerde popüler kültürün izleri de ortaya çıkmaktadır.

“Her şey Türkiye için” sloganındaki, kırmızı zemin üzerine beyaz, beyaz zemin üzerine kırmızı olarak yazılan “ü”nün ay ve yıldızdan yapılmış olması bayrağı ve vatanı simgelemektedir.

AKP’nin amblemindeki ampul ise, aydınlanmayı temsil etmekte, ilerici oldukları imajını seçmene referans vermektedir.

Yazılı kodlar:

Afişler incelendiğinde, “Durmak Yok Yola Devam”, “Yeter Karar Milletindir!”, “Her şey Türkiye İçin”, “Yolun Açık Türkiye” sloganlarının ağırlıklı olarak kullanıldığı dikkat çekmektedir.

Ünlü reklamcı Ali Taran’ın projelerini yeterli bulmayan AKP, Edibe Sözen’in seçtiği “Durmak yok, yola devam” sloganını kampanyanın eksenine oturtmuştur (Sarıoğlu 2007: 12). AKP’nin “Durmak Yok Yola Devam” sloganını taşıyan ve kalabalık bir seçmen grubu ile Erdoğan’ın görüntüsünü içeren afişler, seçmenlerinin çoğunluğunun bu seçimlerde AKP’ye oy vereceğini anlatmak amacıyla hazırlanmıştır. Böylelikle ikna edilmeye çalışılan kararsız seçmenin AKP’yi desteklemesi için kanaat oluşturulmaya çalışılmıştır.

“Durmak Yok Yola Devam” sloganıyla AK Parti, şimdiye kadar pek çok şey yaptıklarını ve daha çok şey yapacakları imajını pekiştirmeye çalışmaktadır. İktidar olan bir partinin göreve devam edebilmesi için yaptıklarını benimsetip yeni şeyler yapacağını kanıtlaması gerekir düşüncesinden yola çıkılarak bu kampanyanın odağına bu mesajın yerleştirildiği düşüncesini doğurmaktadır.

3.2. CHP Liderinin İmajı

CHP lideri Deniz Baykal’ın fotoğrafik görüntüsünün yer aldığı afişler incelendiğinde, öncelikli olarak Deniz Baykal tek başına afişlerde görülmekte, bunun yanı sıra çocuklar, kadınlar, gençler, köylüler, şehit aileleri, işçiler gibi halkın çeşitli kesimlerinden gruplarla bir arada fotoğrafların çekildiği tematik konseptler yer almaktadır.

“Şimdi Değişim Zamanı… Şimdi CHP Zamanı” ana slogan olarak kullanılmış, ayrıca çeşitli başlık ve alt başlıklarla tematik fotoğraflar ilişkilendirilmiştir.

Sunum kodları:

Afişlerde Baykal’ın duruş ve yüz ifadesinden çok rahat olduğu gözlenmekte, deneyimli bir lider olduğu verdiği pozlardaki kendine güvenli duruşundan belli olmaktadır. Afişlerin çoğunda gülümseyen bir yüz ifadesine sahip olan Baykal, Erdoğan’ın aksine fotoğraflarının çoğunda doğrudan objektife bakmakta bu şekilde seçmenle göz temasında bulunmaktadır.

Deniz Baykal, imajını oluştururken portre fotoğrafların yer aldığı afişlerdeki durağan pozların yanı sıra seçmen kitlesiyle birlikte hareket halindeki ya da onlarla birlikte çalışma halindeki pozları tercih etmiştir. En azından eliyle bir eylemde bulunmakta, seçmeni işaret etmekte, uyarıda bulunmakta ya da seçmene seslendiğini ifade etmektedir.

CHP liderinin afişlerinde, yeni fotoğrafların yanı sıra farklı yaş dönemlerinde çekilen eski fotoğrafların da seçilerek kullanıldığı dikkat çekmektedir. Tüm afişlerde Baykal yaşını göstermemekte, sağlıklı görünümüyle genç, dinamik, çevik, sportmen lider imajını korumaktadır. Bu imajı koruyan göstergelerden biri de Baykal’ın bazı afişlerde takım elbise kravatla görülmesine rağmen bazılarında spor kıyafet ya da tişörtleri tercih etmesi, ceketini veya kravatını çıkartarak poz vermiş olmasıdır. Afişlerde kullanılan fotoğraflarda, Deniz Baykal diğer liderler gibi, koyu renk ceket, beyaz gömlek ve çoğunlukla kırmızı kravat tercih etmiştir.

CHP liderinin en çok kullanılan afişi olma özelliğini gösteren, yukardan gelen bir ışıkla aydınlanan bir grup insan, bakışlarını gökyüzüne çevirmiş, “Halkı ezdirmeyeceğiz, Ülkeyi soydurmayacağız, Devleti böldürmeyeceğiz” sloganı eşliğinde geleceğe umutla bakmaktadırlar. CHP’nin bu afişinde muhtemelen partinin seçmen profilini oluşturan  ve farklı toplumsal kesimleri temsil eden birer kişi yer almaktadır. Afiş CHP’nin bu seçimde, öncekilere kıyasla, daha geniş seçmen kitlesinden oy almayı hedeflediğini göstermekte, bu kesimler arasında kadın, erkek, memur, işçi, çiftçi, genç, yaşlı, bıyıklı, bıyıksız, başörtülü veya başıaçık herkesin yer aldığı görülmektedir.

Çocuklar, kadınlar, gençler, köylüler, şehit aileleri, işçiler gibi halkın çeşitli kesimlerinden gruplarla bedensel temasa giren Baykal’ın fotoğrafların çekildiği tematik konseptte afişler, muhalefet partisinin söylemlerini dile getirmektedir. Çocuklarla kucaklaşan, çiftçilerle birlikte çapa yapan, işçiyle çalışan Baykal, afişlerde sorunların çözüleceği vaadini duyurmaktadır. Bu tarz afişler, seçmenlerin kendilerini afişteki kişilerle özdeşleştirmeleri bakımından önemli görülmektedir.

Teknik kodlar:

Afişte yer alan fotoğrafların stüdyoda çekilmiş, yumuşatıcı filtre kullanılmış, özel aydınlatılmış ve rötuşlanmış fotoğraflar olduğu dikkat çekmektedir. Fotoğrafların arkasında fon rengi olarak mavi tercih edilmiştir. Asalet, gelecek, sonsuzluk göstergesi olan mavi, muhafazakar ve güvenilir bir imaj ifade etmektedir.

Stüdyo dışında çekilen fotoğraflarında kaliteli ve konusunu tüm açıklığıyla anlatan nitelikte olduğu gözlenen afişlerde, halkın sorunlarını paylaşan lider imajı yakalanmaya çalışılmıştır. Afişlerin grafik tasarımına bakıldığında, verilmek istenen mesajların fotoğraf altında beyaz zemin üzerine sade ve okunaklı bir şekilde yazıldığı görülmektedir.

İdeolojik kodlar:

Kadın, erkek, memur, işçi, çiftçi, genç, yaşlı, çocuk, başörtülü gibi halkın her kesimiyle birlikte fotoğraflarda yer alması ve onların sorunlarını çözmeye yönelik vaatleri sosyal demokratlık ideolojisini simgelemektedir.

CHP’nin amblemi olan altı ok, Atatürk ilkelerini temsil etmektedir. Bu ilkeler ise “Devletçilik” “Cumhuriyetçilik”, “Halkçılık”, Milliyetçilik”, “İnkılapçılık” ve “Laiklik”tir. Diğer partilere göre gerçekten anlamı olan bir amblem olarak görülmektedir.

Yazılı kodlar:

“Şimdi Değişim Zamanı… Şimdi CHP Zamanı” ana slogan olarak kullanıldığı afişlerde, öncelikli olarak “Halkı ezdirmeyeceğiz, Ülkeyi soydurmayacağız, Devleti böldürmeyeceğiz” sloganı dikkat çekmektedir. “Cumhuriyet Kazanacak! Halk Kazanacak!”, “Aydınlık Geleceğin Güvencesi” gibi sloganlar da kullanılmaktadır.

Tematik afişlerdeki sloganlar ise “Çağdaş Eğitim Reformu Gerçekleşecek!”, “Çiftçi Yükümüz değil, Gücümüz Olacak!”, Lobilerin Değil, Esnaf ve Kobilerin İktidarı Olacağız!”, “Gençler Meslek Sahibi Olacak, Geleceğe Güvenle Bakacak!”, “Teröre Son Vereceğiz, Ülkemizin Bütünlüğüne Sahip Çıkacağız!”, “Dokunulmazlık Kalkacak, Temiz Siyaset Kazanacak!”, “Sadaka Devleti Yerine, Hak Dağıtan Sosyal Devlet”, “Cumhuriyet Kadınlarıyla, Çağdaş Yarınlara”, “Emek En Yüce Değerdir!”, “Teslimiyetçi Değil, Onurlu Dış Politika Yürüteceğiz!” gibi daha çok geleceğe yönelik vaatler içermektedir.

3.3. MHP Liderinin İmajı

MHP lideri Devlet Bahçeli’nin tek başına olduğu afişlerde, çoğunlukla “Dünyaya Tek Bir Cevap Yeter: Tek Başına MHP” sloganı kullanılmıştır. Lider imajını oluşturan tek bir fotoğrafın farklı şekillerde kullanımıyla üretilen afişlerin dışında değişik bir afiş ise Türkiye haritasının önünde duran Bahçeli’dir.

Çok sade olduğu dikkat çeken MHP liderinin afişlerinde az sayıda fotoğrafın kullanıldığı söylenebilir.

Sunum kodları:

Portre fotoğraf olarak nitelenen türde çekilmiş görüntüde, Bahçeli sert bir yüz ifadesi sergilemekte, hafif şekilde gülümsemesine karşılık rahat olmadığı görülmektedir. Başı hafifçe yana yatmış olan fotoğrafta, fotoğraf makinesine doğrudan bakmamaktadır. Ancak liderin gözlerindeki bakış, afişe bakanı yakalamakta, disiplinli kişiliği hakkında bilgi vermektedir.

Koyu renk takım, beyaz gömlek ve kırmızı-siyah-beyaz kareli kravat, ağır ve ciddi bir görünüm sergilemektedir. MHP liderinin, partisinin geçmişten gelen imajına uygun olarak tutucu, efsanelerine, geçmişine bağlı bir lider görünümü sergilemektedir.

Teknik Kodlar:

Stüdyo ortamında çekildiği anlaşılan Bahçeli’nin fotoğrafında, alnındaki ve yüzündeki sert ışık öncelikli olarak dikkat çekmekte, partisinin ciddi ve sert imajıyla bütünlük sağlamaktadır.

Yumuşak bir filtre kullanılarak çekilen fotoğrafta ten dokusu kaybolurken, alın, göz çevresi ve dudak yanlarındaki kırışıklar görülmekte, Bahçeli’nin ciddi lider imajını desteklemektedir.

Çok sade bir tasarım sonucu hazırlanan afişlerde, aynı mesaj yuvarlak bir güneş temsili şekil içinde siyah zemin üzerine beyaz yazı karakteriyle “Tek Başına MHP” tekrarlanmıştır.

Fon olarak çoğunlukla koyu kırmızının yanı sıra mavi renk tercih edilmiştir. Kırmızı, gücü, bayrağı, ülkeyi, tutkuyu temsil ederken, mavi muhafazakarlığı ve gelenekselliği simgelemektedir.

İdeolojik Kodlar:

Devlet Bahçeli’nin duruşu, partisinin sert, ciddi ve tutucu yapısını sergilemekte, afişlerin tasarımı ise net mesajlara sahip olduklarını göstermektedir. Kendine güvenen ve inanan bir ideolojiyi yansıttıkları, hatta kimlikleriyle dünyaya meydan okuduklarını göstermektedir.

“Tek Vatan Tek Bayrak” sloganı ise milliyetçi ideolojilerini yansıtmakta, bölücü düşüncelerin karşısında yer aldıklarına dikkat çekmektedirler. Türkiye haritasının önünde bulunan Devlet Bahçeli ise, dünya görüşleriyle tüm Türkiye’yi arkasına aldığını belirtmektedir.

MHP’nin üç hilali ise milli duygulara hitap etmektedir. Üç hilal Osmanlı’nın geçmişte hüküm sürdüğü 3 kıtayı temsil etmekte, bu şekilde de Osmanlı mirasına sahip çıktıkları anlaşılmaktadır.

Yazılı Kodlar:

MHP’nin lider afişlerinde ağırlıklı olarak “Dünyaya Tek Bir Cevap Yeter: Tek Başına MHP” sloganı kullanılmıştır. Bu sloganın yanı sıra “Tek Vatan Tek Bayrak”, “Sözümden de Sevdamdan da Vazgeçmem”, “MHP Türkiye’nin Onurlu Geleceği gibi sloganlar kullanılmıştır.

3.4. DP Liderinin İmajı

Demokrat Parti’nin afişinde Mehmet Ağar’ın beyaz gömlekli yakın çekim fotoğrafının arkasında Türk bayrağı fon oluşturmaktadır. Afişlerde “Artık Demokrat Parti Var. Çare Var.” sloganı kullanılmaktadır.

Sunum kodları:

Mehmet Ağar’ın yakın çekim fotoğrafında başı hafifçe yana ve yukarı çevrilmiş bir şekilde gözleri yukarı doğru bakmaktadır. Geleceğe büyük bir samimiyetle bakan Ağar, beyaz bir gömlek giyerek hayatında yeni bir sayfa açtığını, devlet adamı kimliğinden siyasetçi kimliğine geçtiğini göstermektedir. Siyasetçi kimliğinde ise arka fonda bayrak figürünü kullanması vatanın bölünmezliğine vurgu yapmakta, değerlerine sahip çıkacağını belirtmektedir.

Saç ve bıyık biçimi, bakış şekli ve yumuşak yüz ifadesi muhafazakar bir görünüm sergilemektedir. Gülümseyen yüzü, hafif kısık ileri bakan gözleri umut vaat etmektedir.

Teknik kodlar:

Stüdyo ortamında çekildiği anlaşılan fotoğrafta, liderin yüzündeki ten dokusu algılanmazken, arkadaki bayrağın kumaş dokusu net bir şekilde görülebilmektedir. Bu da yüzdeki rötuş algısının gücünü arttırmaktadır.

İdeolojik kodlar:

Ağar’ın duruş ve bakış şekli, onun hala bürokrat kimliğinin bir göstergesi niteliği taşımaktadır. Bayrak göstergesini kullanıyor olması, onu vatanın yeni lideri imajını güçlendirmektedir.

DP’nin kıratı ise köylüye hitap etmekte, kırmızı beyaz olması Türk bayrağına bir gönderme olarak kabul edilmektedir.

Yazılı kodlar:

Afişlerde “Artık Demokrat Parti Var. Çare Var” sloganının yanı sıra “Türkiye’nin yeni lideri Mehmet: Mehmet Ağar” kullanılmaktadır. Bu sloganlar Ağar’ın politik alana yeni girdiğini ve yeni çareler getireceğini vurgulamaktadır.

3.5. GP Liderinin İmajı

Genç parti lideri Cem Uzan’ın elde edilebilen afişlerinde iki farklı fotoğrafının kullandığı görülmektedir. “Ezilenler İktidar Olacak” sloganın kullanıldığı afişlerde, çok sade tasarımlar yapılmıştır.

Sunum kodları:

Cem Uzan’ı 2002 seçimlerinde başarıya götüren ve imaj oluşturma yolunda önemli olan unsur, beden dilini çok iyi kullanmasıdır. Başı ve çenesini yukarı doğru kaldırarak baş kaldıran bir ifade veren Cem Uzan’ın hırslı imajının yerini 2007 seçim afişlerinde ezilen ve mazlum ruh halini ifade eden yüz ifadesi almıştır. Uzan’ın bazı afişlerde başı hala yukarı kalkıktır ancak yüzündeki gülümsemeyen, sert ve haksızlığa uğramış ifade dikkat çekmektedir.

Cem Uzan, beyaz gömleği tercih etmiştir. Beyazla özdeşleşen değerler; saflık, temizlik, duruluk olduğuna göre sürekli beyaz gömlek giymesi bilinçaltında seçmenlere dürüst bir politikacı olduğu mesajını vermektedir. Koyu renk takım elbise giyen Uzan, diğer liderlerin aksine kırmızı kravat takmamakta, sarıyı tercih etmektedir.

Afişlerden birinde yüz ifadesinde duygusallık ve buruk bir anlatım olan fotoğrafta Uzan’ın eli kalbinin üstünde görülmekte, halkın kalbine seslenmek istediği anlaşılmaktadır.

Teknik kodlar:

Afişlerdeki fotoğraf çekimlerine bakıldığında profesyonel bir çalışma olduğu anlaşılmakta olmasına rağmen, afişlerin baskı kalitelerinin yeterince iyi olmadığı dikkat çekmektedir.

Arka fonda beyaz rengin kullanılması, Cem Uzan’ın politik kimliğinde dürüst ve temiz bir siyasetçi olduğu imajını vurgulamaktadır.

İdeolojik kodlar:

Genç Parti’nin ay yıldızlı amblemi milliyetçi ideolojiye bir göndermede bulunmaktadır.

Yazılı kodlar:

Genç Parti “Ezilenler İktidar Olacak” sloganını kendisi gibi ezilen halkın temsilcisi olacağını vurgulamakta, bunun yanı sıra “Barajı Aştık” sloganını ile de seçimlerde meclise girecekleri mesajını vermektedir.

Sonuç

Türkiye‘nin sahip olduğu ideolojik yapı içerisinde partiler sadece kendi tabanlarına seslenerek, iktidara gelmek için gerekli oy oranına ulaşamamakta, kendi dışındaki seçmenlere açılarak oylarını artırmayı hedeflemektedirler. Özellikle Türkiye’de 1983 sonrası dönemde en göze çarpan gelişmelerden biri olarak seçmenlerin büyük çoğunluğunun mevcut partilerle güçlü bir özdeşleşme duygusu göstermemiş olması ve parti bağlarının zayıflaması sonucunda, siyasi liderler politik hayatın önemli bir parçası haline gelmiştir.

İletişim becerisi liderlerin ön plana çıkmasında önemli olmakta, olabildiğince çok sayıda bireye ve geniş halk kitlesine kendisini tanıtma olanağı sağlamaktadır. Siyasal iletişimi bir bütün olarak (dış görünüm, bedensel duruş, jest ve mimikler, retorik, vb.) kavrayarak uygulayabilen liderler, oy vermede kararı belirleyici olmaktadır. Siyasal iletişimin uzun süre kalıcı olması ve etkinliği nedeniyle önemli araçlarından bir tanesi olan lider afişlerinin, seçim kampanyaları içerisinde öne çıktığı görülmektedir.

2007 seçim döneminde kullanılan afişlerde fotoğrafları yer alan parti liderlerinin gülümseyen bir yüz ifadesine sahip oldukları, kendilerine güvenleri ve geleceğe umutla baktıkları dikkat çekmektedir. Afişlerde AKP lideri Erdoğan, iktidar partisi olması nedeniyle “Durmak Yok Yola Devam” sloganıyla birlikte, icraatlarının devam edeceğini vurgularken, CHP lideri Baykal eğitim, tarım, ekonomi, terör, işsizlik, dış politika, kadın sorunları gibi konularda vaatlerde bulunmaktadır. MHP tek başına iktidara gelerek, dünyaya cevap verilebileceğini savunurken, Ağar, tek çarenin kendisi olduğunu söylemekte, Uzan ise ezilenlerin iktidarı olacaklarını vurgulamaktadır.

Afişlerde Erdoğan ve Baykal’ın farklı dönemlerde veya yaşlarda çekilmiş fotoğraflarının olduğu dikkat çekmekte, özellikle yakın plan portre fotoğrafların olduğu afişlerde daha genç görünümleri yer almaktadır. Genelde göğüs, boyun ya da baş çekimler olarak ayrılabilen portre fotoğraflarda yalnızca CHP lideri Deniz Baykal’ın dosdoğru seçmene baktığı dikkat çekmektedir.

Karizma, siyasal parti liderleri arasında halkın sempatisini kazanmada oldukça önemli bir özellik olarak öne çıkmakta, siyasal parti liderleri arasında AKP lideri Recep Tayip Erdoğan’ın bu özelliği oldukça iyi bir şekilde kullandığı, Kasımpaşalı tarzını boydan fotoğraflarda sergilediği dikkat çekmektedir. Bu fotoğraflarla halkın içinden çıkan karizmatik lider imajını güçlendirmektedir.

Lider portreleri arasında, duruş ve yüz ifadesi nedeniyle en disiplinli ve otoriter imaja sahip lider olarak Devlet Bahçeli görülmektedir. Sözsüz iletişim öğelerini kullanmayı çok iyi bilen Cem Uzan, başı ve çenesini yukarı doğru kaldırarak baş kaldırmakta, haksızlığa uğramış ezilen, mazlum, gururlu lider imajı dikkat çekmektedir.

Erdoğan ve Baykal, farklı kullanımlarla da olsa afişlerinde halktan insanları kullanmışlardır. Erdoğan, miting meydanlarındaki kendini destekleyen halktan görüntüler kullanırken, Baykal halkın çeşitli kesimlerinden insanlarla yola çıktığını vurgulamış ve sorunlarını çözmeyi vaat ettiği gruplara afişlerinde yer vermiştir.

Liderler imajlarını oluştururken portre fotoğraflarının yer aldığı afişlerde genellikle durağan pozları tercih etmişler, ayrıca Baykal ve Erdoğan seçmen kitlesiyle birlikte hareket halindeki pozları kullanmışlardır. Afişlerde Baykal, Erdoğan ve Uzan’ın ellerini kullanarak selamlama, seslenme, duygulara hitap etme gibi anlamlar yükledikleri de görülmektedir. Yalnızca Baykal’ın halkın çeşitli kesimlerinden insanlarla bedensel teması bulunmaktadır.

Genel olarak liderlerin koyu renk takım elbise, açık renk gömlek ve kırmızı kravat taktığı söylenebilmektedir. Ağar takım elbise yerine beyaz gömleği tercih etmekte, Uzan kırmızı kravat yerine sarı kravatla görülmektedir. Ağar, beyaz bir gömlek giyerek hayatında yeni bir sayfa açtığını, devlet adamı kimliğinden siyasetçi kimliğine geçtiğini göstermektedir. Bazı afişlerde ise CHP liderinin spor kıyafet ya da tişörtleri tercih ettiği dikkat çekmektedir.

Profesyonel fotoğrafçılar tarafından çekildiği anlaşılan lider fotoğraflarında yapılan rötuşlar belli olmakta, liderlerin yüzlerindeki kırışıklıkların veya göz altı torbalarının yok edildiği ya da azaltıldığı, liderlerin daha genç, dinç ve sağlıklı görünümleri dikkat çekmektedir. Kırmızı ve mavi renkte arka fonların çoğunlukta olduğu görülmektedir. Afişlerde, süslü ve dekoratif yazılar yerine, okunaklı ve büyük punto yazı karakterleri kullanılmaktadır.

Parti amblemleri dışında ideolojik kodlar arasında, Recep Tayyip Erdoğan’ın fotoğraflarında, saç ve bıyık biçimi, giyim tarzı, muhafazakar düşünce yapısını göstermesi, Baykal’ın kadın, erkek, memur, işçi, çiftçi, genç, yaşlı, çocuk, başörtülü gibi halkın her kesimiyle birlikte fotoğraflarda yer alması ve onların sorunlarını çözmeye yönelik vaatleri sosyal demokratlık ideolojisini simgelemesi sayılabilmektedir. Ayrıca, bayrak, vatan, milliyet, gibi ideolojik kavramlar afişlerde yer almaktadır.

2007 genel seçimlerinde siyasi afişlerde lider imajlarına genel olarak baktığımızda, AKP lideri Erdoğan’ın aynen imajını devam ettirdiği, CHP lideri Baykal’ın daha yumuşak ve güleç yüzlü bir görünüm sergilediği, MHP lideri Bahçeli’nin disiplinli kimliğini devam ettirdiği, DP liderinin yeni bir beyaz sayfa açarak siyaset yapacağı ve GP lideri Uzan’ın ezilen, mağdur ve hala başı dik imajı görülmektedir.

Kaynakça

Berger, Arthur Asa (1994) “Görsel İletişimin Öğeleri”, Düşünceler Dergisi, Çev: Seyide Parsa, Sayı: 7, E.Ü.Basımevi, İzmir.

Emir, İsmet Yazıcı (2003) Kitle İletişiminde İmaj, İm Yayın Tasarım, İstanbul.

Erdoğan, İrfan (1997) İletişim Egemenlik Mücadeleye Giriş, İmge Kitabevi, Ankara.

Fiske, John (1996) İletişim Çalışmalarına Giriş, Çev: Süleyman İrvan, Ark Yayınları, Ankara.

Karaoğlu, Mustafa (1996) Tansu Çiller ve Söylemi, Saray Medikal Yayıncılık, İzmir.

Karataş, Aslıhan Altay (2002) “1950`lerin Seçim Afişleri”, Yeni Şafak Gazetesi.

Keser, Nimet (2005) Sanat Sözlüğü, Ütopya Yayınevi, Ankara.

Kocabaş, Füsun-Elden, Müge (1997) Reklamcılık, İletişim Yayınları, İstanbul.

Melek, Leyla (1995) Reklam Terimleri Sözlüğü, Yayınevi Ltd., İstanbul.

Merter, Ender (2003) 80.yılında Cumhuriyet’i Afişleyen Adam: İhap Hulusi Görey, Literatür Yayıncılık, İstanbul.

Mutlu, Erol (1998) İletişim Sözlüğü, Ark Bilim ve Sanat Yayınları, Ankara.

Rigel, Nurdoğan (2000) Rüya Körleşmesi, Der Yayınları, İstanbul

Sampson, Eleri (1995) İmaj Faktörü, Rota Yayın Tanıtım, İstanbul.

Sarıoğlu, Bülent (2007) “AKP Zaferinin Üç Sırrı”, Akşam Gazetesi, 26 Temmuz.

Teker, Ulufer (2002) Grafik Tasarım ve Reklam, Dokuz Eylül Yayınları, İzmir.

Topuz, Hıfzı (1991) Siyasal Reklamcılık: Dünyadan ve Türkiye’den Örneklerle, Cem Yayınevi, İstanbul.

Yengin, Hülya (2004) Lider İmajları, Derin Yayınları, İstanbul.

Yıldız, Nuran (2002) Liderler, İmajlar , Medya, Phoenix Yayınevi, Ankara.



* Bu konuda daha ayrıntılı bilgi için bakınız: Yıldız, Nuran (2002) Liderler, İmajlar, Medya, Phoenix Yayınevi, Ankara, s. 81-110.

** Kodlar, içinde göstergelerin düzenlendiği sistemlerdir (Fiske 1996: 91). Bu sistemler, kodları kullanan topluluğun tüm üyelerinin uzlaşımları sonucunda belirlenir. Berger’e göre, kodlar, göstergelerden anlam çıkarma ve içinde kültürden alınan ya da öğrenilen saymaca sistemleri olarak ifade edilmektedir. Gerçekten de antropolojik bakış açısından kültür, kodlar toplamı olarak görülebilmektedir (Berger 1994: 14). Kod, toplum tarafından kabul edilmiş kuralları açıklayan, düzenlenmiş işaretlerden oluşan bir sistemdir. Toplum içindeki yaşamın tüm anlarında olduğu gibi siyasal iletişim alanında da kodlar bulunmaktadır. Siyasal kodlar, mesajın alıcı ve verici tarafından aynı şekilde algılanmasını sağlamalıdır; bu nedenle de siyasal iletişim sürecinde iki tarafın kullandığı kod aynı olmalıdır, aksi takdirde iletişim kurulması mümkün değildir.