Heidrick & Struggles Int. Türkiye’nin kurucusu ve Başkanı Ayşegül Aydın, başarılı iş kadınlarımızdandır. Odaklanmayı bilir, çalışkandır ve en önemlisi sağlam ilişkiler ağına sahiptir. Bu özelliklerinin yardımı ve Heidrick & Struggles’ın desteğiyle, İstanbul’daki ofisi kısa sürede Türkiye’nin “executive search” konusunda en başarılı şirketlerinden birisi haline getirdi. Geçtiğimiz günlerde biraraya geldik, bana hem kendi şirketinin gelişimi hem de son dönemde üst yönetimlerdeki trendler hakkında bilgi verdi.
Heidrick&Struggles’ın; müşteriye sunulan ilk seçilmiş aday listesinden (shortlist) aday isabet/yerlestirme oranı %93’müş. Bir yılda ele alınan ortalama 50-55 projede yönetim kurulu, CEO ve icra kurulu üyeleri yerleştirme oranı % 82; yerleştirilen adayların minimum 4 yıl aynı kurumda devam etme oranıysa %77’ler civarındaymış. Gerçekten etkileyici oranlar.
Son dönemde yönetim kurullarının güçlendiğini anlatan Ayşegül Aydın, buna karşılık CEO’ların güç ve otorite kaybetmeye başladıklarına ve sonuç olarak kazanç paketlerinin de düşüşe geçtiğine dikkat çekiyor. Yönetim kurullarının daha sorgulayıcı, daha yakın takipçi ve kontrolcü olmaya başlaması, CEO’ların çalışma koşullarında dramatik bir değişime yol açıyormuş.
Verdiği rakamlar çok çarpıcı:
• Dünyanın halka açık en büyük 2500 şirketi arasında yönetim kurulu ile çatışma sonucu işten ayrılan CEO’ların oranı 2007 yılında %11 oldu. Eski yıllarda bu oran %2’ler civarındaydı.
• 2006 yılı içinde CEO’ların %59’u değişti.
• Gene 2006 yılında kendi isteği dışında işten ayrılması istenen CEO yuzdesi %33 oldu.
• 2006 sonunda işsiz kalan CEO’ların %22’si şirket satın alma ve/veya birleşmesi sonrasında beklentilerin gercekleşmemesi sonucu işini kaybetti.
• Son dönemde USA gibi gelişmiş pazarlarda ortalama CEO “tenure” (işte kalış süresi) 9-10 yıl iken Türkiye gibi gelişmekte olan pazarlarda bu süre ancak 5-6 yılı buluyor. Genel anlamda tüm dünyada CEO’ların görev süreleri kısalıyor.
Ayşegül Aydın’ın dikkat çektiği bir başka nokta, önümüzdeki 30 yılın en büyük trendinin şirket satın almalar ve birleşmeler olacağı.
2007’de global satın almalar 5 trilyon doları aşmış. Önümüzdeki yıllarda ortalama %50 oranında hacimsel (revenue) büyüme bekleniyor.
Öte yandan, dünyadaki şirket birleşmelerinin % 75’i hüsranla sonuçlanmakta ve verimlilik artacağı yerde % 50 düşüş göstermekte.
Liderlik sürtüşmesi % 47’ye tırmanırken, personel performansında % 80 oranında düşüş gözlemleniyor. Ayşegül Aydın bunu şirketlerin yeterince detaylı analiz ve hazırlık yapmadan birleşme kararı almalarına bağlıyor.