“Siyasal düzende meşruluğun ana kaynağı seçimlerdir. Seçilen kişiler, kendilerini seçen seçmen kitlesi adına konuşmak ve davranmak hakkını elde ederler. Meşrulukta bir inanç arayışı görülür. Bu nedenle, aslında salt seçim dönemlerinde değil, ister iktidarda olsun isterse muhalefette siyasal partiler meşru olduklarını halka inandırmaya aralıksız çalışmak durumundadırlar. Dolayısıyla, siyasal iletişimde aslında günlük bir meşruluk arayışı söz konusudur…”
İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Emine YAVAŞGEL’in kaleme aldığı makalenin tam metnine aşağıdaki linki tıklayarak ulaşabilirsiniz: