Türkler sınıfsız bir toplumdu. Eski Türk toplumunda soylular, hürler ve köleler yoktu. Sınıfsız olmaları sosyal, siyasi, iktisadi, askeri ve hukuki durumlarına yansımıştı. Millet ve devletle ilgili konular meclislerde görüşülerek karara bağlanmaktaydı. Türklerde istiklal anlayışı son derece gelişmişti. Onlarda adalet, faydalılık, eşitlik ve evrensellik hukuk anlayışlarında değişmeyen hükümlerdi. Türk milletinin özelliğini ve Türk tarihini Atatürk çok iyi bilmekteydi. Bundan dolayı Türk milletinin tabiat ve karakterine en uygun idare Cumhuriyettir” demiştir. Türklerde adalet, faydalılık, eşitlik ve evrensellik temeline dayalı anlayışlar çok erken dönemlerde oluştuğundan Türk milletinin karakterine en uygun idare şekli olarak Cumhuriyet rejimi benimsenmiş ve kabul edilmiştir. Sınıfsız toplum yapısı, meclisler, yöneticilerin seçimle iş başına getirilmeleri, akla ve bilimin önderliğine önem verme gibi bir takım özelliklerin Türklerde varlığı geçmişten günümüze yansımalar olarak görülmektedir…”

Gazi Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlhami Durmuş’un “Akademik Bakış” dergisinde yayınlanan (Kış 2007) makalesinin tam metnine, aşağıdaki linkin üzerine tıklayarak ulaşabilirsiniz:

Türkler’de Cumhuriyet Fikrinin Tarihi Temelleri ve Günümüze Yansımaları