Prof. Dr. Aysel Aziz
Yeni Yüzyıl Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı
15 siyasal parti ile 207 bağımsız milletvekili adayının katıldığı 12 Haziran 2011 Milletvekili Genel Seçimleri öncesi, her zaman olduğu gibi, yoğun bir seçim kampanyası yaşadık. Ancak, bu kampanyaların kendine özgü bir takım özellikleri de oldu. Bu yazımızda bu farklılıklara değinerek, bu seçim kampanyasını değerlendirmeye çalışacağız.
Öncelikle seçim kampanyaları için şu hususu bir kez daha belirtmek, altını çizmek gerekir: Siyasal seçim kampanyalarında birbirine sıkı sıkıya bağlı iki husus önemlidir: Bütçe ve Planlama. Yeterli bütçe olmadan başarılı bir kampanya yürütülemez. Aynı şekilde, içinde siyasal reklam şirketlerinin de yer aldığı uzman kişilerden oluşan Planlama yapılmadan da yine başarılı bir seçim kampanyasından söz etmek zordur.
Bu seçim kampanyasında hem, şimdiye kadar yapılan seçim kampanyalarında kullanılan ve artık klasikleşen yöntemler, hem de gelişen iletişim teknolojilerinin yer aldığı yeni yöntem ve teknikler kullanıldı.
Kampanyalara damgasını vuran özellikler:
* Seçime katılan parti ve bağımsızların sayısı çok olmakla birlikte seçim kampanyası ile göz dolduran ya da kendini gösteren, geniş kitlelere seslenen, kamuoyunu kendisine oy vermeye ikna etmeye çalışan parti sayısı çok daha sınırlı idi. Bunu en önemli nedeni partilerin bütçelerinin sınırlı olmasından kaynaklanıyordu.
* Ülke çapında yoğun seçim kampanyası yürüten üç parti vardı: AKP, CHP ve MHP. Diğer partiler hem yaygınlık, hem çeşitlilik, hem de süreklilik açılarından çok zayıf bir kampanya yürüttüler.
* Bu üç partinin içerisinde ise AKP ile CHP’nin kampanyaları daha planlı, konsepti olan bir seçim kampanyası niteliğinde idi.
* Seçim kampanyaları çok erkenden başlatıldı. Örneğin ana muhalefet partisi (CHP) kampanyayı, hem de bir önemli bir projesini açıklayarak, seçimlerden üç ay önce, 8 Mart 2011 tarihinde televizyona verdikleri bir filmle başlattı.
* TBMM’de milletvekili bulunduran büyük partiler, hemen hemen tüm ülkeyi gezerek ve geniş topluluklara yüzyüze seslenerek seçim çalışmalarını yürüttüler. Bu bağlamda 81 ile yaptığı seçim gezisi ile CHP en çok miting yapan parti oldu. Onu, 72 il ve ilçeye yaptığı seçim gezileriyle AKP izledi.
* Genel olarak halkın mitinglere ilgisi fazla idi. Kampanyaları yürüten reklam şirketleri, merkez ve parti teşkilatlarının işbirliğiyle düzenlenen mitingler -bir ikisi dışında- partilere sayı olarak moral verdi.
* İktidarda bulunan AKP propagandasını “yaptıklarım yapacaklarımın teminatıdır” anlayışıyla verdi ve 2023 yılına kadar uzanan projelerini açıkladı.
Klasik yöntem ve teknik açısından değerlendirme:
* Yüzyüze iletişim kanalları yani geniş topluluklara seslenen mitinglerle esnaf, çeşitli meslek gruplarına seslenen ziyaretler, sohbet toplantıları yapıldı. Pazar yerleri gibi toplu mekanlar hatta zaman zaman kahvehaneler ve evler bile ziyaret edildi.
* Billboardlar, pankartlar, dövizler gibi açık hava reklam olanakları yoğun olarak kullanıldı. Özellikle, bütçe olanakları ile bağlantılı olduğundan, AKP tarafından çok daha yoğun kullanıldı.
* E-posta, SMS ve sabit telefonlarla siyasal reklam mesajları verildi.
* Sosyal medya yoğun olarak kullanıldı. Sosyal Medyada hedef kitle; daha çok eğitimli gençlerdi. Bu bakımdan, öncelikle Sosyal Medya mesajlarında daha çok onların sorunları ele alındı.
İçerik ya da söylem açısından değerlendirme:
* Konseptler oluşturuldu. Bunun için de uygun sloganlar bulundu. Slogansız kampanya olamayacağının bilicinde olan partiler sloganları üreterek ve bu sloganları tüm ülke çapına yaygınlaştırarak ve her ile özgü alt sloganlar ile kampanyayı yürüttüler. Bir kısım büyük partiler bu sloganları bulmada çok daha başarılı oldular.
* Sloganlar projelerle bütünleştirilerek kamuoyuna sunuldu. Bu konuda en başarılı partiler olarak iktidar (AKP) ve ana muhalefet partisi (CHP) verilebilir.
* Partilerin önemli bir kısmı projelerini tüm olarak değil, haftalara bölerek açıkladı. Böylece seçim mesajlarında –eskiden görülen- birbirini tekrar eden, bıktırıcı söylemler olmadı.
* Seçimlerin olmazsa olmazı olan kampanya müzikleri de başarılı olarak kullanıldı ve radyo ve televizyonlarda sürekli olarak yayınlattırıldı.
* Medyada; radyo-televizyon ve gazetelerde reklama geniş yer verildi. Kuşkusuz burada ürünlerin yapımı kadar, bu ürünlerin medyada yer alması da parasal güce dayandığından, reklam kampanyasında bütçesi geniş olan partiler tarafından kullanıldı.
* Kampanyada ilkler yaşandı.
* Her siyasal partiye, hatta aday milletvekillerine varıncaya kadar özel web siteleri yapıldı. Ancak bu tür, kampanyaya özgü tasarımı yapılan Web siteleri yanında, son yılların sanal dijital ortamının teknolojik gelişmeleri olan Facebook, YouTube, Twitter, Bloglar gibi Sosyal Medya kullanıldı. Ancak, bu durumun 2009 ABD seçimlerinde Obama’yı zafere ulaştıran boyutta olmadığı açıktır.
* Siyasal partiler, neredeyse anında birbirlerine hem miting alanlarında hem de sosyal medya aracılığı ile cevap verdiler. Bu durum seçim kampanyalarına dinamizm getirdi. Toplum neredeyse, bu tür bir anında cevaplığı bekler oldu. Bir anlamda aşıklar arasında bağlama ile yapılan atışmalara benzedi, ancak seviyesi çok düşüktü.
* Kampanyadaki söylemlerin içeriği de farklı idi. Daha önceki seçimlerde tabu olan “Kürt konusu” farklı siyasal partilerce farklı olarak içerikte ve yoğunlukta ele alındı; mesajlar verildi.
* Mitinglerde zaman zaman, halkı coşturma adına düşük düzeyli; birbirini aşağılayan söylemler oldu.
* Büyük partilerin kampanya alanlarının dışında tuttukları, çeşitli nedenlerle gitmedikleri ya da gidemedikleri özellikle Diyarbakır, Batman, Hakkari gibi Doğu ve Güney Doğu Anadolu illerine gidilerek kampanyayı oralara da götürdüler.
Sonuç olarak; 12 Haziran 2011 Milletvekili seçimlerinde oldukça başarılı bir siyasal kampanya yürütüldü. Batıdan esinlenen, ancak bize özgü, kendi değerlerimizle de yoğrularak yapılan bu kampanya da reklam ajanslarının, onlarla bağlantılı olarak çalışan yapım şirketlerinin rolü çok büyüktü. Partiler de bu gerçeği anladıklarından işi uzınanlarına bırakmayı tercih ettiler. Bu yolu çeşitli nedenlerle kullanamayan partiler ise başarılı olamadılar.