Ulusal güvenlik siyasaları çıkarlara ve algılanan tehditlere göre değişen dinamik politikalardır. Tarihsel süreç içinde ontolojik, sosyopolitik ve jeopolitik koşullara göre yeniden belirlenen bu politikalar 1990’lardan sonra küreselleşme ve neoliberalizmin etkisiyle jeoekonomik içerikler taşımaya başlamış ve bu değişimden ülkeler gelişmişlik düzeylerine göre farklı düzeyde etkilenerek politikalarına yansıtmışlardır. Soğuk savaş yıllarında stratejik yapılanmaya göre güvenlik siyasalarını oluşturan ve iç tehditlere daha fazla odaklanan Türkiye ise gelişmekte olan bir ülke olarak dünyanın yaşamış olduğu neoliberal yapılanmanın kendisi için taşıdığı riskleri görememekte ve bunları güvenlik siyasalarına yansıtamamıştır.
Fikret Birdişli’nin makalesinin tam metnini okumak için lütfen aşağıdaki başlık üzerine tıklayınız